-Kuantum dokumanın sırlarına sorular
-Kuantum metafiziği üzerinden ilişkiler
-Sonsuz süreklilik
-Yanılsamaların yansımalarının kuantum dokuma üzerindeki etmenleri
-Kuantum dokumada polarizasyon ve konsolidasyon ile anksitiye
-Tekilliklerin kuantum alanı üzerinden şekillenmesi-
-Kuantum belirsizliğin dokunma süreçleri ve nedenleri-
-Kuantum dokuma ve çorba
-Kuantum dokuma ile rejenerasyon
-Propozisyon dokuma
-Kuantize akışlar
-Kuantum dokumada sensörler ve algısal yönetim- non alanları
GİRİŞ
Kuantum nedir? Bir çeşit fizik sistemidir, yani soyut ve metafizik alanları da kapsayan bir fizik türü, başka bir fizik.
İçinde neler var? Merkeze kuantum dokumanın yönetildiği yeri alalım, etrafında neler var bir bakalım.
1-Uzay-zaman kavramı- genişleme- yayılma- görünmeyen bağlantılar, bu boyutlarla ilgili bir alan.
2-Klasik gerçeklik görüşlerine karşı gelen görüş- çoklu boyutlar- süper pozisyon.
3-Kozmik perspektifler- yeni anlayışlar- yeni keşif yöntemleri
4-Teknik olanaklar- değişik alanlara etkileri- kuantum bilgisayarlar
5-Felsefeik etkileri- etik felsefesi- gerçekliğin doğası- determinizm ve özgür irade.
Kuantum mekaniği ve bilimi bu alanlar üzerinde döner ve dokumalarını gerçekleştirir.
Pekala insan bu olayın neresindedir? Sorusunu soralım, bağlantılar kısmındadır, yani bir insan mevcut yapısı ile gözlemci olduğu için dokumanın içindedir.
Şu şekilde bakalım olaya, zaten anlaşılması en zor kısmı da buradadır kuantum mekaniği bilgisinin, masada bir kitap var ama sen bakana kadar yok o kitap- burada ne demek istenmektedir?
Şimdi yukarıda anlattığım başlıklar üzerinden bu durumu açıklamaya çalışacağım.
Masada bir kitap var- ona bakan her insan- masada bir kitap görmektedir, aynı anda 100 kişi de baksa aynı kitabı masada görmektedir. Kitabın kapağı hep aynıdır ama bakmadıkları zaman kitap orada yok.
Bu nasıl oluyor? Bu olay gerçekliğin doğası ile alakalı bir şeydir, kitap- atomlardan, atomlar enerjilerden, enerjiler kuantlardan meydana gelmiştir, yani her birisi kendi yörüngesi üzerinde hareket halindedir. Yani bir kitabın bir atomunun elektronları herhangi bir yerde olabilir.
Pekala sen baktığın zaman, hatta dokunduğun zaman, orada olmayan bir şeyi nasıl hissediyorsun, görüyorsun ya da duyuyorsun? Sihir gibi bir şey, bunun nedeni bir karadeliğin olay ufkunda bulunuyor olmamızdan kaynaklanması ve frekans değerleri ile ilgili bir durumdur.
İnsanların frekans değerleri hemen hemen birbirinin aynısıdır, yani izleme süreleri- algılama süreleri genel olarak herkesin her rengi aynı şekilde sertlikte büyüklükte görmesi uyum ve uzlaşma vardır ama hepsinin aslında birer elektrik sinyali olduğunu düşünürsek, sadece elektrik sinyali, kendi içinde bir döngü içinde olan bir elektrik sinyalinden ibarettir. İnsan algısına da aynı şeyler olmuştur.
Bunun için filmlerden bir örnek vereyim, o zaman daha iyi algılanır. Köyden indim şehire 1970 dönemi filmleri vardır, ne görürüz orada? Kent trafiğinde aptallaşan araçların arasında kalan köyden kente inmiş gariban köylü.
Pekala kentte yaşayanlar neden sokaklarda ve trafikte son derece rahattır? Sebebi şudur, ayna nöronlar uzlaştırıcı ve ayarlayıcı bir şekilde frekans ayarlarını yapar. Yani ortamda bulunanların enerjileri ve hızları eşitlenir birbirlerine yakın olurlar, bunun tek sebebi budur, başka da bir sebebi yoktur, motor nöronlar bu ayarları yapar.
Yani aslında potansiyel olarak bir insanın algılama sisteminde binlerce farklı ayar vardır ama 100 insan bir süre bir arada kalınca dominant olan frekans değerlerini kendi ayarına çeker. Bundan dolayı herkes aynı görüntüden benzer bir elektrik sinyali alır.