Bay Despot
Bu HUKULSAL SAVUNMA amacı ile yazılmış olan çalışma belli bir kişiyi ya da gurubu hedef almamaktadır. Sadece DEPOTÇA girişimlere karşı nasıl bir savunma içinde olmamızı ve despotluğun kavramsal olarak içeriğini anlatan bir çalışmadır. Kimse üzerine alınmasın.
Bay Despot kimdir, nasıl biridir?
Bay Despot kimdir, nasıl bir kişiliğe sahiptir? Sunumun bu konuda olacak. Bay Despot KUSURLU bir PSİKOLOJİK kişiliğe sahiptir. KUSUR ne anlama gelir? Kusur aslında son derece sıradan ve normal bir durumdur.
Bir insan ileriye doğru bir hamle yaptığında, örneğin; bir adım attığında DENGESİ bozulur, diğer adımını attığında ise durum dengelenir. Şuurlu bir insan KUSURLU bir davranış yaptığında bunu fark eder ve NEDAMET gösterir, üzülür, bu durumdan rahatsız olur.
Her ne kadar “beşer şaşar”, “beşer nisyan ile malüldür.” Derler. Yani kusurlu olmak, yanlış davranmak insanın bir özelliğidir.” Denilse de insan nedamet-pişmanlık gösterdiği kusurlu davranışları için özür diler, af diler, yerine göre kefaret öder, yerine göre zararı telafi eder. İnsan EMPATİ edebilen bir varlıktır.
Ancak DESPOTİK kişiliklerde bu özellikler görülmez. Kendi, kusurları, hataları için BAŞKALARINI sorumlu gösterir. Hatta zihin dünyasında – ruh halini yönlendirebileceği çok sayıda DÜŞMAN üretmiştir. Ve her zaman bu düşmanlar bütün olaylardan sorumludur, kendisi asla sorumlu değildir çünkü ona göre kendisi MÜKEMMELDİR.
Psikoloji biliminde bu tür kişiliklerde NARSİST öğeler tespit edilmiştir, Nevrotik durumları da söz konusudur. Despotların ilahi sisteme olan rabıtaları zayıftır. Zaman zaman metafizik söylemleri kendi çıkarları için kullansalar da aslında son derece maddeci ve çıkarcı bir kimlikleri vardır.
Despotlar hayatın her alanında bulunabilirler. Aile içinde, işletmelerde, kurumlarda, siyasetin içinde, akademide.
Despot kimlik geçmişinde aldığı çeşitli bilişsel darbeler nedeniyle, bu darbelerin etkilerini bir şekilde şifalandırmak yerine, darbeleri birer sebep göstererek KİN-NEFRET ve DÜŞMANLIK üzerinden BAŞKALARI-ÖTEKİLER üzerine HÜKÜM kurma yolunu seçerler.
ÖTEKİLER bir despotun zihin dünyasında her zaman vardır, ÖTEKİ, toplumun herhangi katmanından birileri ya da katmanın kendisi de düşmanlaştırılır bu kişilik tArafından.
Sürekli FİTNE-FESAT yani karışıklık ve KIŞKIRTICILIK yaparak belli kitleleri kendi çatısı ve söylemi altında konsolide etmek ve burada toplananların enerjilerini kendi çıkarları için kullanmak üzere siyaset ve bilişsel sebepler üretirler.
Despot kişiler VEHİMLERLE dolu bir kişiliktir. Birilerinin kendini engellemek, alt etmek gibi girişimlerde bulunacağına inanarak sürekli ŞÜPHE duyarlar ve çoğu zaman yersiz yere başkalarını, özellikle de ÖTEKELEŞTİRDİĞİ insanlara düşmanlık yaparlar.
KORKUTMAK üzere TEHDİT etmek, tehditleri sürekli hale getirerek TACİZ boyutuna taşımak, ortamı sürekli huzursuz hale getirerek, bu dengesizlik içinden yeniden yeniden farklı düşmanlıklar üreterek kendi varlığını KUTSALLAŞTIRMAYA çalışırlar.
Öyle bir öz-inançları vardır ki; kendileri olmazsa o kurum olamaz, o insanlar hayatta kalamaz, her yeri DÜŞMANLAR ele geçirir, herkes onun şemsiyesi altında güvendedir. Kendisine BİAT etmeyenler ve koşulsuz bir şekilde itaat etmeyeler HAİNDİR.” Şeklinde söylem ve propogandalarla insanları sindirmeye çalışırlar.
Çoğu zaman da bunu başarırlar çünkü aşırı baskı ve belirsizlik altında kalan insanlar kendilerini TEHDİT altında gördükleri için susmak zorunda hissederler kendilerini.
Despotik kişilikler hayatlarında çeşitli darbeler almış kişiler olabilirler. Aşağılanmak, hor görülmek, kişiliksizleştirmek, eziyet görmek, dışlanmak, ötekileştirilmek, zorbalığa uğramak, tacize uğramış olmak, aşırı yoksulluk ya da aşırı şımartılmış zenginlik, akran zorbalığı yaşamış olmak, güvendiği insanlara karşı çeşitli olaylar sonrası güvensizlik hissederler.
Her zaman saldırı altında olduğunu düşünmek gibi aslında çeşitli yöntemlerle SAĞALTILMASI gereken acılar-yaraların üzerine birer NEDENSELLİK kurarak DESPOTİK davranışları makul ve zorunlu göstermek için geliştirilen OTORİTER ZİHNİYET ve ONUN öykünmeci ideolojisi DESPOTİK söylemlerle bir düzen kurmaya çalışırlar.
Bu despotik kişiliklere ve onların despotik girişimlerle oluşturmaya çalıştıkları DİSPOTİK ortamlara karşı nasıl bir HUKULSAL çözüm bulabiliriz? Çözümü, karşı durmaktır, cesaretle karşı durmak ve KIŞKIRTICI – DÜŞMANLAŞTIRICI DESPOT söylemlerini etkisiz hale getirmek için karşı görüşler sunarak onun söylemlerini etkisiz hale getirmek gerekir. Bundan dolayı despot zorbalığına uğrayan insanların, DESPOT kişilikler karşısında geri adım atmamaları gerekir, konuşmaları, kendilerini ifade etmeleri, yerine göre de DESPOT kişiliklerinin, despotça girişimlerini yasalar çerçevesinde etkisiz hale getirmek gerekir. Burada bu SAVUNMA ile de yaptığım budur. Mustafa KARNAS